- Gördüğün rüyaları ve başına gelecek işleri düşünmemek için kendini ölü ve kör ettin!
- خویشتن را کور میکردی و مات ** تا نیندیشی ز خواب و واقعات
- Ne vakte dek kaçaksın? İşte hileler düzen anlayışının körlüğü, önüne geldi, çattı!
- چند بگریزی نک آمد پیش تو ** کوری ادراک مکراندیش تو
- Tövbe kapısı açıktır.
- بیان آنک در توبه بازست
- Kendine gel, bundan böyle çekin artık. Çünkü Allah keremiyle tövbe kapısı açıktır.
- هین مکن زین پس فراگیر احتراز ** که ز بخشایش در توبهست باز
- Tövbenin batı tarafında bir kapısı vardır, kıyamete kadar açıktır.
- توبه را از جانب مغرب دری ** باز باشد تا قیامت بر وری
- O kapı, güneş batıdan doğuncaya dek açık kalacaktır, o kapıdan yüz çevirme! 2505
- تا ز مغرب بر زند سر آفتاب ** باز باشد آن در از وی رو متاب
- Cennetin Allah rahmetiyle sekiz tane kapısı var... Oğul, o sekiz kapıdan biri de tövbe kapısıdır.
- هست جنت را ز رحمت هشت در ** یک در توبهست زان هشت ای پسر
- Öbürlerinin hepsi de bazen açılır, bozan kapanır. Fakat tövbe kapısı hep açıktır.
- آن همه گه باز باشد گه فراز ** وآن در توبه نباشد جز که باز
- Bunu ganimet bil. Kapı açık, kasetçinin körlüğüne rağmen derhal pılını pırtını oraya çek!
- هین غنیمت دار در بازست زود ** رخت آنجا کش به کوری حسود
- Musa aleyhîsselâm'ın Firavun'a "Benden bir öğüt kabul et, karşılık olarak dört fazilet kazan" demesi.
- گفتن موسی علیهالسلام فرعون را کی از من یک پند قبول کن و چهار فضیلت عوض بستان
- Kendine gel de benden bir öğüt kabul et, karşılık olarak dört şey al!
- هین ز من بپذیر یک چیز و بیار ** پس ز من بستان عوض آن را چهار
- Firavun, o bir öğüt, hangi öğüt? O tek öğüdü bana birazcık anlat dedi. 2510
- گفت ای موسی کدامست آن یکی ** شرح کن با من از آن یک اندکی