- Evi yık, bu Yemen akilciyle yüz binlerce ev yapılır! 2540
- خانه بر کن کز عقیق این یمن ** صد هزاران خانه شاید ساختن
- Hazine, ev altındadır, ev yıkılmadıkça ele geçmesine çare yok., evi yıkmaktan ürkme, durma!
- گنج زیر خانه است و چاره نیست ** از خرابی خانه مندیش و مهایست
- Çünkü bu hazinenin ele geçecek bir parasıyla zahmetsiz, meşakkatsiz binlerce ev yapılabilir.
- که هزاران خانه از یک نقد گنج ** توان عمارت کرد بیتکلیف و رنج
- Nihayet bu ev zaten viran olacak, altındaki hazine de apaçık meydana çıkacak!
- عاقبت این خانه خود ویران شود ** گنج از زیرش یقین عریان شود
- Fakat o vakit hazine senin olmaz, çünkü o ele geçen ganimet, ruhun evi yıkma ücretidir.
- لیک آن تو نباشد زانک روح ** مزد ویران کردنستش آن فتوح
- insan, ancak çalıştığını kazanır. o işten hiçbir ücrete sahip olamayınca, 2545
- چون نکرد آن کار مزدش هست لا ** لییس للانسان الا ما سعی
- Artık, eyvanlar olsun., böyle bir ay bulut altındaymış da görmedim!
- دست خایی بعد از آن تو کای دریغ ** این چنین ماهی بد اندر زیر میغ
- İyilik edip bana söylenen sözleri tutmadım, attık hazine gitti, elim bomboş diye elini ısırır, hayıflanır durursun!
- من نکردم آنچ گفتند از بهی ** گنج رفت و خانه و دستم تهی
- Meselâ; sen ücretle bir ev kiralarsın, fakat o evi satın alsan bile senin mülkün değildir ki!
- خانهی اجرت گرفتی و کری ** نیست ملک تو به بیعی یا شری
- Bu evde iş işleyesin diye kira müddeti, eceline kadardır.
- این کری را مدت او تا اجل ** تا درین مدت کنی در وی عمل