- Elle işaret etsem anlamaz, anlasa bile kötülük şu ki dinlemez! 2660
- هم اشارت را نمیداند به دست ** ور بداند نشنود این هم به دست
- Mememi, südumu gösterdim ama benden gözünü, yüzünü çevirip duruyor!
- بس نمودم شیر و پستان را بدو ** او همی گرداند از من چشم و رو
- Allah hakkı için ey ulular, siz, bu âlemde de âcizlerin ellerinden tutan, onlara yardım eden erlersiniz, o âlemde de!
- از برای حق شمایید ای مهان ** دستگیر این جهان و آن جهان
- Benim derdime tez bir derman bul ki gönlümün mey vasini kaybedeceğim diye yüreğim titremede!
- زود درمان کن که میلرزد دلم ** که بدرد از میوهی دل بسکلم
- Ali dedi ki: dama bir çocuk çıkar., çocuğun, kendi cinsini görünce,
- گفت طفلی را بر آور هم به بام ** تا ببیند جنس خود را آن غلام
- Derhal oluktan dama gelir., cins, cinsine ebedî olarak âşıktır. 2665
- سوی جنس آید سبک زان ناودان ** جنس بر جنس است عاشق جاودان
- Kadın öyle yaptı, çocuğu, o çocuğu görünce ona yüz tuttu;
- زن چنان کرد و چو دید آن طفل او ** جنس خود خوش خوش بدو ورد آورد
- Oluktan dama geldi. Her cins, kendi cinsinden olanları çeker, bunu böyle bil!
- سوی بام آمد ز متن ناودان ** جاذب هر جنس را هم جنس دان
- Çocuk, sürtüne sürtüne öbür çocuğun bulunduğu tarafa geldi ve aşağıya düşme tehlikesinden kurtuldu.
- غژغژان آمد به سوی طفل طفل ** وا رهید او از فتادن سوی سفل
- Peygamberler de, kullan oluktan kurtarmak için insan olarak gönderilmişlerdir.
- زان بود جنس بشر پیغامبران ** تا بجنسیت رهند از ناودان