- Ali dedi ki: dama bir çocuk çıkar., çocuğun, kendi cinsini görünce,
- گفت طفلی را بر آور هم به بام ** تا ببیند جنس خود را آن غلام
- Derhal oluktan dama gelir., cins, cinsine ebedî olarak âşıktır. 2665
- سوی جنس آید سبک زان ناودان ** جنس بر جنس است عاشق جاودان
- Kadın öyle yaptı, çocuğu, o çocuğu görünce ona yüz tuttu;
- زن چنان کرد و چو دید آن طفل او ** جنس خود خوش خوش بدو ورد آورد
- Oluktan dama geldi. Her cins, kendi cinsinden olanları çeker, bunu böyle bil!
- سوی بام آمد ز متن ناودان ** جاذب هر جنس را هم جنس دان
- Çocuk, sürtüne sürtüne öbür çocuğun bulunduğu tarafa geldi ve aşağıya düşme tehlikesinden kurtuldu.
- غژغژان آمد به سوی طفل طفل ** وا رهید او از فتادن سوی سفل
- Peygamberler de, kullan oluktan kurtarmak için insan olarak gönderilmişlerdir.
- زان بود جنس بشر پیغامبران ** تا بجنسیت رهند از ناودان
- Peygamber, ben de sizin gibi insanım... Kendi cinsinize gelin kaybolmayın buyurdu. 2670
- پس بشر فرمود خود را مثلکم ** تا به جنس آیید و کم گردید گم
- Çünkü cinsiyetin acayip bir çekiciliği vardır, nerde birisini ve bir şeyi ariyan varsa onu aratan, o yana çeken cinsiyettir.
- زانک جنسیت عجایب جاذبیست ** جاذبش جنسست هر جا طالبیست
- Isa ve İdris, meleklerle aynı cinstendiler; onun için gökyüzüne çıktılar.
- عیسی و ادریس بر گردون شدند ** با ملایک چونک همجنس آمدند
- Harut'la Marut'sa ten cinsindendiler; yücelerden aşağıya indiler.
- باز آن هاروت و ماروت از بلند ** جنس تن بودند زان زیر آمدند