- Peygamberler de, kullan oluktan kurtarmak için insan olarak gönderilmişlerdir.
- زان بود جنس بشر پیغامبران ** تا بجنسیت رهند از ناودان
- Peygamber, ben de sizin gibi insanım... Kendi cinsinize gelin kaybolmayın buyurdu. 2670
- پس بشر فرمود خود را مثلکم ** تا به جنس آیید و کم گردید گم
- Çünkü cinsiyetin acayip bir çekiciliği vardır, nerde birisini ve bir şeyi ariyan varsa onu aratan, o yana çeken cinsiyettir.
- زانک جنسیت عجایب جاذبیست ** جاذبش جنسست هر جا طالبیست
- Isa ve İdris, meleklerle aynı cinstendiler; onun için gökyüzüne çıktılar.
- عیسی و ادریس بر گردون شدند ** با ملایک چونک همجنس آمدند
- Harut'la Marut'sa ten cinsindendiler; yücelerden aşağıya indiler.
- باز آن هاروت و ماروت از بلند ** جنس تن بودند زان زیر آمدند
- Kâfirler, şeytanlarla aynı cinsindendir. Canları, şeytanların şakirdi olmuştur.
- کافران هم جنس شیطان آمده ** جانشان شاگرد شیطانان شده
- Şeytanlardan yüzbinlerce kötü huylar öğrenmişler, akıl ve gönül gözünü kapamışlardır. 2675
- صد هزاران خوی بد آموخته ** دیدههای عقل و دل بر دوخته
- Onların kötü huylarından en ehemmiyetsizi hasettir, hani iblis'in boynunu vuran haset!
- کمترین خوشان به زشتی آن حسد ** آن حسد که گردن ابلیس زد
- O köpekler, bunlara ululuk ve haset öğretmişlerdir, onlar, halkın ebedî bir mülke, bir devlete nail olmasını istemezler.
- زان سگان آموخته حقد و حسد ** که نخواهد خلق را ملک ابد
- Kimde sağdan, soldan bir yücelik görürlerse hasetten âdeta kulunçları kabarır, dertlenirler.
- هر کرا دید او کمال از چپ و راست ** از حسد قولنجش آمد درد خاست