- Allah bir yudumcuk şaraba öyle bir hassa vermiştir ki adamı sarhoş eder, iki âlemden de kurtarır!
- جرعهی می را خدا آن میدهد ** که بدو مست از دو عالم میدهد
- Bir avuç yeşil ota, esrara öyle bir hassa vermiştir ki bir zaman olsun insanı kendisinden alır!
- خاصیت بنهاده در کف حشیش ** کو زمانی میرهاند از خودیش
- Allah uykuya öyle bir hal vermiştir ki düşünceyi iki âlemden de keser! 2685
- خواب را یزدان بدان سان میکند ** کز دو عالم فکر را بر میکند
- Mecnun' u, bir deri aşkından öyle bir hale getirmiştir ki dostu düşmandan fark etmez olmuştur.
- کرد مجنون را ز عشق پوستی ** کو بنشناسد عدو از دوستی
- Senin anlayışına havale edilecek bunun gibi yüzbinlerce şarabı vardır onun!
- صد هزاران این چنین میدارد او ** که بر ادراکات تو بگمارد او
- Nefsin, kötülük şarapları var ki o kötü kişiyi bunlarla yoldan çıkarır!
- هست میهای شقاوت نفس را ** که ز ره بیرون برد آن نحس را
- Aklın, kutluluk şarapları var ki insan onların neşesiyle zevalsiz bir konak bulur.
- هست میهای سعادت عقل را ** که بیابد منزل بینقل را
- Sarhoşlukla gök kubbe çadırını o yandan söker, yola düşer! 2690
- خیمهی گردون ز سرمستی خویش ** بر کند زان سو بگیرد راه پیش
- Kendine gel ey gönül de mağrur olma. İsa, Allah sarhoşudur, eşek, arpa sarhoşu!
- هین بهر مستی دلا غره مشو ** هست عیسی مست حق خر مست جو
- Şu küplerden o çeşit şaraplar ara ki sarhoşluğunun sonu gelmesin!
- این چنین می را بجو زین خنبها ** مستیاش نبود ز کوته دنبها