- Fakat sebebi bilindi mi iş kolaylaşır. Sebeplerini bilmek, bilgisizliği giderir.
- چون بدانستی سبب را سهل شد ** دانش اسباب دفع جهل شد
- Adam kendi kendine, onun iliğine damarına kat kat köpek pisliği sinmiştir.
- گفت با خود هستش اندر مغز و رگ ** توی بر تو بوی آن سرگین سگ
- Rızkını elde etmek için her gün, akşamlara kadar pisliğe gömülmüştür, tabaklığa gark olunmuştur demişti. 275
- تا میان اندر حدث او تا به شب ** غرق دباغیست او روزیطلب
- Büyük Calinus da böyle demiştir: Hastaya, neye alışkınsa onu ver!
- پس چنین گفتست جالینوس مه ** آنچ عادت داشت بیمار آنش ده
- Aykırı olan şeylerden zahmet çeker; onun için hastalığının ilacını da alıştığı şeylerde ara!
- کز خلاف عادتست آن رنج او ** پس دوای رنجش از معتاد جو
- Bokböceği, daima pislik taşır durur... Bu yüzden de gülsuyundan bayılır.
- چون جعل گشتست از سرگینکشی ** از گلاب آید جعل را بیهشی
- Onun ilâcı yine köpek pisliğidir... Çünkü ona alışmıştır, onunla halli hamur olmuştur.
- هم از آن سرگین سگ داروی اوست ** که بدان او را همی معتاد و خوست
- “Pisler, peslerindir” ayetini oku da bu sözün önünü, sonunu anla! 280
- الخبیثات الخبیثین را بخوان ** رو و پشت این سخن را باز دان
- Öğütçüler, pis kişiyi, ona bir kapı açılması, iyileşmesi için amberle, gülsuyu ile tedavi etmek isterler!
- ناصحان او را به عنبر یا گلاب ** می دوا سازند بهر فتح باب
- Fakat ey inanılır, itimat edilir kişiler, pislere temiz şeyler lâyık değildir ki!
- مر خبیثان را نسازد طیبات ** درخور و لایق نباشد ای ثقات