- Kılıç, boynu olanın boynunu keser, gölge, yerlere döşenmiştir; o hiç yaralanmaz!
- تیغ بهر اوست کو را گردنیست ** سایه که افکندست بر وی زخم نیست
- Ululuk, fazla ateştir a azgın... Kardeş, kendini ateşe nasıl atıyorsun ki? 2760
- مهتری نفطست و آتش ای غوی ** ای برادر چون بر آذر میروی
- Yerle bir olan, bak hele, oklara hedef olur mu hiç?
- هر چه او هموار باشد با زمین ** تیرها را کی هدف گردد ببین
- Fakat yerden başkaldırdı mı o zaman hedefler gibi çaresiz yaralanır!
- سر بر آرد از زمین آنگاه او ** چون هدفها زخم یابد بی رفو
- Bu bizlik, benlik, halkın merdivenidir, halk, nihayet bu merdivenden düşer!
- نردبان خالق این ما و منیست ** عاقبت زین نردبان افتادنیست
- Kim merdivenin daha üstüne çıkarsa daha aptaldır. Çünkü düşünce onun kemikleri daha beter kırılır!
- هر که بالاتر رود ابلهترست ** که استخوان او بتر خواهد شکست
- Bunlar fer'i lerdir. Asıllarıyla şudur: Yücelik, Allah' ya şirk koşmadır! 2765
- این فروعست و اصولش آن بود ** که ترفع شرکت یزدان بود
- Ölmedin de onunla ditilmedin mi ona ortak olmaya, ülke ve devlet kazanmaya savaşan bir düşmansın!
- چون نمردی و نگشتی زنده زو ** یاغیی باشی به شرکت ملکجو
- Fakat onunla dirildin mi, zaten dirilen odur... Bu, tam birliktir; nerde şerik oluş?
- چون بدو زنده شدی آن خود ویست ** وحدت محضست آن شرکت کیست
- Fakat bunu işlerinin aynasında gör. Çünkü bunu sözle, dedikoduyla anlayamazsın!
- شرح این در آینهی اعمال جو ** که نیابی فهم آن از گفت و گو