آن خداوندی که نبود راستین ** مر ورا نه دست دان نه آستین
Çalma, çırpma padişahlık, cansız, gönülsüz ve gözsüzdür.
آن خداوندی که دزدیده بود ** بی دل و بی جان و بی دیده بود
Sana padişahlığı halk verdiyse borç alır gibi yine senden alır!
آن خداوندی که دادندت عوام ** باز بستانند از تو همچو وام
İğreti padişahlığı Allah' ya ver de Allah sana herkesin kabul edeceği hakikî bir padişahlık versin!
ده خداوندی عاریت به حق ** تا خداوندیت بخشد متفق
Arap beylerinin, ülkeyi ve devlet! Aramızda bölüşelim de kavga, gürültü kalmasın diye Mustafa aleyhisselâm'a müracaatları, Mustafa aleyhisselâm'ın "Ben, bu beyliği yapmaya memurum" diye cevap vermesi, iki tarafın da birbirleriyle bahse girişmeleri
منازعت امیران عرب با مصطفی علیهالسلام کی ملک را مقاسمت کن با ما تا نزاعی نباشد و جواب فرمودن مصطفی علیهالسلام کی من مامورم درین امارت و بحث ایشان از طرفین
Arap beyleri toplanıp Peygamber' in yanına gelerek çekişmeye başladılar.
آن امیران عرب گرد آمدند ** نزد پیغامبر منازع میشدند
Dediler ki: Sen bir beysin... Bizim de her birimiz birer beyiz! Şu beyliği bölüşelim, ülkenin sana düşen kısmını al!2780
که تو میری هر یک از ما هم امیر ** بخش کن این ملک و بخش خود بگیر
Her birimiz, kendisine düşen bölüğe razı olsun; sen de artık bizim hissemizden el yıka!
هر یکی در بخش خود انصافجو ** تو ز بخش ما دو دست خود بشو
Peygamber dedi ki: Bana beyliği Allah verdi... O, bana başbuğluk ve mutlak bir beylik ihsan etti.
گفت میری مر مرا حق داده است ** سروری و امر مطلق داده است
Buyurdu ki: Bu devir, Ahmed’in devridir, bu zaman, Ahmed’in zamanı... Kendinize gelin de onun emrine uyun!
کین قران احمدست و دور او ** هین بگیرید امر او را اتقوا
Kavim, biz de Allah’ın takdiri ile hükmediyoruz... Bize de beyliği veren Allah’tır dedi.
قوم گفتندش که ما هم زان قضا ** حاکمیم و داد امیریمان خدا