- Ey soyu sopu belli kişi, o mızraklarla sopayı görmediysen o beylerin adları ile peygamberin adına bak.
- نیزهها را گر ندیدی با قضیب ** نامشان بین نام او بین این نجیب
- Onların adlarını kuvvetli, şiddetli ölüm seli sildi süpürdü... Fakat Ahmed’in adı ve devleti baki. 2800
- نامشان را سیل تیز مرگ برد ** نام او و دولت تیزش نمرد
- Onun nöbetini günde beş defa vuruyorlar... bu, kıyamete kadar her gün böyle sürüp gidecek!
- پنج نوبت میزنندش بر دوام ** همچنین هر روز تا روز قیام
- Aklın varsa sana lûtuflarda bulundum... eşeksen eşeğe de asayı getirdim.
- گر ترا عقلست کردم لطفها ** ور خری آوردهام خر را عصا
- Seni bu ahırdan öyle bir çıkarırım ki sopayla başını, kulağını kanlara boyarım!
- آنچنان زین آخرت بیرون کنم ** کز عصا گوش و سرت پر خون کنم
- Bu ahırdaki eşekler de senin cefandan aman bulamıyorlar insanlarda!
- اندرین آخر خران و مردمان ** مینیابند از جفای تو امان
- İşte sevilmeyen her eşeği yola getirmek, terbiye etmek için sopa getirdim ben! 2805
- نک عصا آوردهام بهر ادب ** هر خری را کو نباشد مستحب
- Seni kahretmek için o sopa, bir ejderha kesilir... çünkü sen de işte ve huyda bir ejderha kesilmişsin.
- اژدهایی میشود در قهر تو ** که اژدهایی گشتهای در فعل و خو
- Sen amansız bir dağ ejderhasısın ama gökyüzü ejderhasına da bak!
- اژدهای کوهیی تو بیامان ** لیک بنگر اژدهای آسمان
- Bu sopada cehennemden bir hisse var... kendine gel de aydınlığa kaç.
- این عصا از دوزخ آمد چاشنی ** که هلا بگریز اندر روشنی