- Yemek meni içindir... meni de soy sop üretmek, gönlü gözü aydınlatmak içindir.
- شهوت خوردن ز بهر آن منی ** آن منی از بهر نسل و روشنی
- Fakat kısa görüşlü adam, ilk işten başka bir şey görmez... aklı yerde yetişen otlara benzer, yere mahkûmdur, gezmez dolaşamaz. 2895
- کندبینش مینبیند غیر این ** عقل او بیسیر چون نبت زمین
- Otu, ha çağırmışsın,ha çağırmamışsın... ayağı toprağa kakılmış kalmıştır.
- نبت را چه خوانده چه ناخوانده ** هست پای او به گل در مانده
- Rüzgarın tesiri ile başını sallasa da baş sallanmasına aldanma.
- گر سرش جنبد پیر باد رو ** تو به سر جنبانیش غره مشو
- Başı, ey seher yeli, duyduk, peki der ama ayağı isyan ediyoruz bırak bizi der.
- آن سرش گوید سمعنا ای صبا ** پای او گوید عصینا خلنا
- Kısa görüşlüde gezip dolaşmayı bilmediğinden aşağılık kişiler gibi sürünüp gider... körler gibi Tanrıya dayanıp adım atar.
- چون ندارد سیر میراند چون عام ** بر توکل مینهد چون کور گام
- Savaşta Tanrıya dayanmaktan ne fayda çıkar ki? Bu tavla oynayan acemilerin Tanrıya dayanmasına benzer. 2900
- بر توکل تا چه آید در نبرد ** چون توکل کردن اصحاب نرد
- Donup kalmamış olan keskin bakışlarsa, ileriyi delip gider, perdeleri yırtıp görür.
- وآن نظرهایی که آن افسرده نیست ** جز رونده و جز درندهی پرده نیست
- Bu bakışa sahip olanlar, on yıl sonra olacak şeyi şimdicik, hem de gözleri ile görürler.
- آنچ در ده سال خواهد آمدن ** این زمان بیند به چشم خویشتن
- Böylece herkes bakışı ve görüşü miktarınca gaybı da görür, geleceği de... hayrı da görür şerri de.
- همچنین هر کس به اندازهی نظر ** غیب و مستقبل ببیند خیر وشر