- Tanrı Musa’nın gönlüne vahyetti: “Ey seçilmiş kişi ben seni seviyorum.”
- گفت موسی را به وحی دل خدا ** کای گزیده دوست میدارم ترا
- Musa ey kerem sahibi dedi: sebebini söyle de neyse onu arttırayım.
- گفت چه خصلت بود ای ذوالکرم ** موجب آن تا من آن افزون کنم
- Tanrı dedi ki: Çocuk,anası kendisine kızsa bile yine anasına sarılır!
- گفت چون طفلی به پیش والده ** وقت قهرش دست هم در وی زده
- Ondan başka birisinin varlığını bile bilmez... ondan mahmurdur, ondan sarhoş.
- خود نداند که جز او دیار هست ** هم ازو مخمور هم از اوست مست
- Anası ona bir sille indirse yine anasına gelir, ona sokulur. 2925
- مادرش گر سیلیی بر وی زند ** هم به مادر آید و بر وی تند
- Ondan başka kimseden yardım istemez... bütün şerri de odur, bütün hayrı da o.
- از کسی یاری نخواهد غیر او ** اوست جمله شر او و خیر او
- Senin hatırında da hayırdan, şerden bizden başka kimse yok... başka yerlere dönüp bakmıyorsun bile!
- خاطر تو هم ز ما در خیر و شر ** التفاتش نیست جاهای دگر
- Benden başka ne varsa sence taştan, kerpiçten ibaret... ister çocuk olsun, ister genç, ister ihtiyar, hiç kimseye aldırış ettiğin yok.
- غیر من پیشت چون سنگست و کلوخ ** گر صبی و گر جوان و گر شیوخ
- Namazda “İyyake nâbüdü- yalnız sana taparız” ve belâ vakitlerinde “Senden başkasından yardım istemeyiz” demek de buna benzer.
- همچنانک ایاک نعبد در حنین ** در بلا از غیر تو لانستعین
- Bu “İyyake nâbüdü” lûgatte hasrdır ve ancak ziyanı gidermeye münhasırdır. 2930
- هست این ایاک نعبد حصر را ** در لغت و آن از پی نفی ریا