- Öyleyse saf ruhun harflerden kurtulması için pek çok belâlar çekmesi, pek anlayışlı olması lâzımdır. 2985
- بس بلا و رنج بایست و وقوف ** تا رهد آن روح صافی از حروف
- Fakat bazıları bu sesten büsbütün sağır kesilirler, bazıları ise daha yücedir, daha üstün olurlar!
- لیک بعضی زین صدا کرتر شدند ** باز بعضی صافی و برتر شدند
- Bu belâ Nil ırmağına benzer, iyilere sudur, kötülere kan!
- همچو آب نیل آمد این بلا ** سعد را آبست و خون بر اشقیا
- Kim, sonu daha fazla görürse daha kutludur... daha ciddiyetle işe sarılır, ekin eker de daha fazla meyve toplar.
- هر که پایانبینتر او مسعودتر ** جدتر او کارد که افزون دید بر
- Çünkü bilir ki bu ekim dünyası, mahşere hazırlanmak, ahirette burada ektiğini toplamak, devşirmek için yaratılmıştır.
- زانک داند کین جهان کاشتن ** هست بهر محشر و برداشتن
- Hiçbir bağlantı yoktur ki yalnız o bağ için bağlansın... o bağlantı, bir ticaret elde etmek, bir kâr kazanmak içindir. 2990
- هیچ عقدی بهر عین خود نبود ** بلک از بهر مقام ربح و سود
- Dikkat edersen görürsün ki hiçbir münkirin inkârı, sırf inkâr için değildir...
- هیچ نبود منکری گر بنگری ** منکریاش بهر عین منکری
- Hasedinden düşmanı kahretmek, yahut üstün olmayı dilemek, kendini göstermek içindir.
- بل برای قهر خصم اندر حسد ** یا فزونی جستن و اظهار خود
- O üstünlük isteği de başka bir tamahladır... hâsılı mânalar olmadıkça suretlerin bir lezzeti olamaz!
- وآن فزونی هم پی طمع دگر ** بیمعانی چاشنی ندهد صور
- İşte onun için “Neden bunu yapıyorsun?” diye sorarsın... çünkü suretler zeytin yağıdır mâna ışık.
- زان همیپرسی چرا این میکنی ** که صور زیتست و معنی روشنی