English    Türkçe    فارسی   

4
3001-3010

  • Musa dedi ki: Ey soru hesap gününün sahibi Tanrı, yapıp düzdün, neden yine bozar yıkarsın?
  • Cana, canlar katan erler, dişiler yaratırsın... sonra bunları yıkar, mahvedersin; neden?
  • Tanrı dedi ki: Bu suali inkâr yüzünden, yahut gafletle ve nefsine uyarak sormuyorsun, biliyorum.
  • Yoksa hoş görmez, gazap eder, bu soru yüzünden seni incitirdim.
  • Fakat bizim işlerimizdeki hikmetleri, varlık sırlarını araştırıyorsun... 3005
  • Bunu bilip sonra da halka bildirmek ve her ham kişiyi bu suretle olgunlaştırmak istiyorsun.
  • Sen bunu biliyorsun ama halka da bildirmek için sormaktasın.
  • Çünkü bu sual yarı bilgidir. Hiç bilmeyen, bu bilgiden dışarıda kalan bu soruyu soramaz.
  • Sual de bilgiden doğar, cevap da... nitekim diken de toprakla sudan biter, gül de!
  • Hem sapıklık bilgiden olur, hem doğru yolu buluş... nitekim acı da rutubetten hâsıl olur, tatlı da! 3010