- Nitekim göz, rüyada ay ve güneş olmadığı halde ayı da görür, güneşi de!
- همچنانک چشم میبیند به خواب ** بیمه و خورشید ماه و آفتاب
- Arkadaş uykumuz ölümün kardeşidir... bu kardeşe bak o kardeşi anla!
- نوم ما چون شد اخ الموت ای فلان ** زین برادر آن برادر را بدان
- Sana, rüya ölümün fer’idir derlerse sakın ha, hakikatine erişmedikçe bu sözü dinleme!
- ور بگویندت که هست آن فرع این ** مشنو آن را ای مقلد بییقین
- Ruhun uykuda öyle şeyler görür ki yirmi yıl uyanık kalsan onları göremezsin!
- میبیند خواب جانت وصف حال ** که به بیداری نبینی بیست سال
- Rüyanı tâbir ettirmek için bir hayli zaman bilgiç padişahlara koşar, 3065
- در پی تعبیر آن تو عمرها ** میدوی سوی شهان با دها
- Şu rüyanın tâbiri nedir diye sorarsın... böyle bir sırra fer’i demek köpekliktir!
- که بگو آن خواب را تعبیر چیست ** فرع گفتن این چنین سر را سگیست
- Bu söylediğimiz rüya, alelâde halkın gördüğü rüyadır... Tanrıya yaklaşmış erlerin rüyası ile Tanrı seçmesinin, Tanrı yakınlığının ta kendisidir.
- خواب عامست این و خود خواب خواص ** باشد اصل اجتبا و اختصاص
- Fil gerektir ki uyuyunca rüyasında Hindistan’ı görsün!
- پیل باید تا چو خسپد او ستان ** خواب بیند خطهی هندوستان
- Eşek, hiç Hindistan’ı rüyada görmez... çünkü Hindistan’dan ayrılmamış, gurbete düşmemiştir ki!
- خر نبیند هیچ هندستان به خواب ** خر ز هندستان نکردست اغتراب
- Fil gibi adam akıllı bir can gerek ki uykusunda iştiyakla Hindistan’a gitsin! 3070
- جان همچون پیل باید نیک زفت ** تا به خواب او هند داند رفت تفت