İbrahim Ethem de rüyada hicapsız olarak bütün gönül Hindistan’ını gördü de,
زین بد ابراهیم ادهم دیده خواب ** بسط هندستان دل را بیحجاب
Zincirlerini kırdı; memleketi birbirine geçirdi, gözlerden kayboldu!
لاجرم زنجیرها را بر درید ** مملکت بر هم زد و شد ناپدید
Şu iş Hindistan’ı görmenin nişanesidir... insan, uykusundan sıçrayıp uyanır, deli divane olur.3080
آن نشان دید هندستان بود ** که جهد از خواب و دیوانه شود
Bütün tedbirlerin başına toprak saçar... zincirlerin halkalarını kırar geçer!
میفشاند خاک بر تدبیرها ** میدراند حلقهی زنجیرها
Peygamberin nuru anlatılırken gönüllerdeki nişanesini söylediği gibi hani...
آنچنان که گفت پیغامبر ز نور ** که نشانش آن بود اندر صدور
Dedi ki: Nur, kalbe girdi mi nişanesi şudur: İnsan bu yalan yurttan uzaklaşır, neşeler yurdu olan ahiretten de geçer!
که تجافی آرد از دار الغرور ** هم انابت آرد از دار السرور
Ey temiz dost, Mustafa’nın bu hadisini anlatmak için bir hikaye söyleyeceğiz, dinle.
بهر شرح این حدیث مصطفی ** داستانی بشنو ای یار صفا
Kendisine hakikî padişahlık yüzü gösteren ve “İnsan o gün kardeşinden,anasından,babasından bile kaçar”âyeti hali olan şehzade..bu toprak yığınının padişahlığı,çocuk tabiatlı kişilerindir:onlar,buna kale almak derler..çocuğun biri üstün gelir,toprak yığınının üstüne çıkar,kale benimdir der..öbür çocuklar,ona haset ederler:çünkü toprak çocukların baharıdır.O şehzade,renklerin bağından kurtulduğundan ben bu renkli topraklara aşağılık toprak diyor,altın,atlas ve kemha demiyorum,bu kemhadan kurtuldum,tek renkli gayb âlemine gittim dedi.”Biz ona çocukken hüküm ve peygamberlik verdik”âyetine göre Tanrı irşadı için yıllar geçmeye lüzum yoktur..dilediğini emredip derhal yapan Tanrı kudretine karşı kimse kabiliyetinden bahsedemez.
حکایت آن پادشاهزاده کی پادشاهی حقیقی بوی روی نمود یوم یفرالمرء من اخیه و امه و ابیه نقد وقت او شد پادشاهی این خاک تودهی کودک طبعان کی قلعه گیری نام کنند آن کودک کی چیره آید بر سر خاک توده برآید و لاف زندگی قلعه مراست کودکان دیگر بر وی رشک برند کی التراب ربیع الصبیان آن پادشاهزاده چو از قید رنگها برست گفت من این خاکهای رنگین را همان خاک دون میگویم زر و اطلس و اکسون نمیگویم من ازین اکسون رستم یکسون رفتم و آتیناه الحکم صبیا ارشاد حق را مرور سالها حاجت نیست در قدرت کن فیکون هیچ کس سخن قابلیت نگوید
Bir padişahın yiğit bir oğlu vardı... zâhiri de hünerlerle bezenmişti, bâtını da.3085
پادشاهی داشت یک برنا پسر ** باطن و ظاهر مزین از هنر
Bir gece rüyasında çocuğunun ansızın öldüğünü gördü. Padişaha âlemin arılığı tortulu bir hal oldu.
خواب دید او کان پسر ناگه بمرد ** صافی عالم بر آن شه گشت درد
Yanışının tesiri ile gözyaşları bile kurudu, ağlamaya bile iktidarı kalmadı.
خشک شد از تاب آتش مشک او ** که نماند از تف آتش اشک او