English    Türkçe    فارسی   

4
3086-3095

  • Bir gece rüyasında çocuğunun ansızın öldüğünü gördü. Padişaha âlemin arılığı tortulu bir hal oldu.
  • Yanışının tesiri ile gözyaşları bile kurudu, ağlamaya bile iktidarı kalmadı.
  • Öyle dertlendi, öyle kederlendi ki ah etmeye bile mecali kesildi!
  • Ölüm isteği ile cesedi, iş görmez bir hal aldı... neyse eceli gelmemiş, ömrü varmış; uykudan uyandı.
  • Bu sefer de uyanınca öyle bir sevindi ki ömründe öyle bir sevinç görmemişti. 3090
  • Sevinçten ölecekti âdeta... canı ile bedeni sanki ölümle dirim arasında tomruğa vurulmuştu!
  • Bu ışık gam soluğu ile de söner, neşe soluğu ile de... işte sana bir alay, işte sana bir eğlence!
  • O, bu iki ölüm arasında diridir... bu tomruğa vurulmuş olduğu halde gülünecek bir şey!
  • Padişah kendi kendine dedi ki: bu neşeye sebep, o gamdı; Tanrı sebep ihsan etti, sevindim.
  • Ne şaşılacak şey! Bir hadise bir yönden ölüm, öbür yönden dirim ve sevinç. 3095