Sen de bu dördüncü defterle âlemlere güneş gibi nurlar saç da şehirlerle ülkelere parlarsın, her tarafı nura gark etsin!
هین ز چارم نور ده خورشیدوار ** تا بتابد بر بلاد و بر دیار
Bu kitap, masal diyene masaldır... Fakat bu kitapta halini gören, bu kitapla kendini anlayan kişi de erdir!
هر کش افسانه بخواند افسانه است ** وآنک دیدش نقد خود مردانه است
Mesnevi, Nil ırmağının suyudur... Kıptiye kan görünür ama Musa kavmine kan değildir, sudur!
آب نیلست و به قبطی خون نمود ** قوم موسی را نه خون بد آب بود
Bu sözün düşmanı, şimdi gözüme şöyle görünmede... Cehenneme baş aşağı düşmüş!
دشمن این حرف این دم در نظر ** شد ممثل سرنگون اندر سقر
Ey Hak Ziyası, sen onun halini gördün... Hak, sana, onun işlerine karşılık verdiği cevabı gösterdi!35
ای ضیاء الحق تو دیدی حال او ** حق نمودت پاسخ افعال او
Gayb âlemini gören gözün, gayb âlemi gibi üstattır. Bu görüş, bu ihsan, şu âlemden eksik olmasın!
دیدهی غیبت چو غیبست اوستاد ** کم مبادا زین جهان این دید و داد
Bizim halimiz olan şu hikâyeyi burada tamamlarsan yakışır.
این حکایت را که نقد وقت ماست ** گر تمامش میکنی اینجا رواست
Adam olmayanları, adam olanların hatırı için bırak; hikâyeyi bitir, hikâyeye son ver!
ناکسان را ترک کن بهر کسان ** قصه را پایان بر و مخلص رسان
Hikâye üçüncü cilt de tamamlanmadıysa işte dördüncü cilt... Onu, burada düzene koy, tamamla!
این حکایت گر نشد آنجا تمام ** چارمین جلدست آرش در نظام
Âşığın, bekçiden kaçıp bilmediği bir bağa girmesi sevgilisini orada bulması ve neşesinden bekçiye hayır duada bulunması, “öyle şeyler oluverir ki siz, onlardan hoşlanmazsınız, hâlbuki sizin için hayırlıdır” ayetini okuması
تمامی حکایت آن عاشق که از عسس گریخت در باغی مجهول خود معشوق را در باغ یافت و عسس را از شادی دعای خیر میکرد و میگفت کی عسی ان تکرهوا شیا و هو خیر لکم
O adamın, bekçiden korkup bağa at sürdüğünü anlatıyorduk.40
اندر آن بودیم کان شخص از عسس ** راند اندر باغ از خوفی فرس