- Büyü üfürüğünü Tanrı üfürüğünden başka bir şey bozmaz... bu kahır üfürüğüdür, o lûtuf üfürüğü!
- جز به نفخ حق نسوزد نفخ سحر ** نفخ قهرست این و آن دم نفح مهر
- Tanrının rahmeti kahrından artıktır, ileridir. Sen de ileri olmak istiyorsan yürü, bir ileri gitmiş er ara. 3205
- رحمت او سابقست از قهر او ** سابقی خواهی برو سابق بجو
- Bu suretle amelleriyle, yahut, hurilerle evlendirilmiş kişilerin mertebesine eriş... ey büyülenmiş padişah işte sana kurtuluş çaresi!
- تا رسی اندر نفوس زوجت ** کای شه مسحور اینک مخرجت
- Dünya kocakarısı senin yanında oldukça ve sen, onun işvelerine kapılıp kaldıkça ne onun ağı, tuzağı çözülür, ne büyü düğümleri.
- با وجود زال ناید انحلال ** در شبیکه و در بر آن پر دلال
- Ümmetlerin ışığı olan peygamber, bu dünya ile öbür dünyaya ortaklar demedi mi?
- نه بگفتست آن سراج امتان ** این جهان و آن جهان را ضرتان
- Şu halde bununla buluşmak ondan ayrılmaktır... bu bedenin sıhhati, canın hastalığıdır.
- پس وصال این فراق آن بود ** صحت این تن سقام جان بود
- Bu geçitten ayrılmak müşküldür, o duraktan ayrılmaksa bil ki daha müşkül! 3210
- سخت میآید فراق این ممر ** پس فراق آن مقر دان سختتر
- Nakıştan ayrılmak bile sana güç geliyor... nakkaşından ayrılmak ne kadar güç gelir ya!
- چون فراق نقش سخت آید ترا ** تا چه سخت آید ز نقاشش جدا
- Ey aşağılık dünya ayrılığına sabretmeyen dost, Tanrı ayrılığına nasıl sabredeceksin?
- ای که صبرت نیست از دنیای دون ** چونت صبرست از خدا ای دوست چون
- Bu kara sudan ayrılamıyorsun da Tanrı kaynağından ayrılmaya nasıl katlanıyorsun ya?
- چونک صبرت نیست زین آب سیاه ** چون صبوری داری از چشمهی اله