- Bedende bir uzuv ağrıyıp incinse bütün beden ağrır, incinir... ister sulh çağında olsun, ister savaş; bu, budur.”
- رنج یک جزوی ز تن رنج همهست ** گر دم صلحست یا خود ملحمهست
- Zâhit dedi ki: Bu, sizin gözünüze kıtlık görünüyor... fakat bence yeryüzü cennet gibi, ben böyle görüyorum.
- گفت در چشم شما قحطست این ** پیش چشمم چون بهشتست این زمین
- Ben her ovada, her yerde ta bele kadar boyu atmış gürbüz başaklar görmekteyim. 3250
- من همیبینم بهر دشت و مکان ** خوشهها انبه رسیده تا میان
- Başaklar seher yeli ile dalgalanmada... ova pırasayla dopdolu!
- خوشهها در موج از باد صبا ** پر بیابان سبزتر از گندنا
- Acaba doğru mu diye sınıyor, elimi uzatıyor, onları yokluyor, tutuyorum... artık ben, nasıl elimi keser gözümü çıkartırım?
- ز آزمون من دست بر وی میزنم ** دست و چشم خویش را چون بر کنم
- A aşağılık kavim, siz, ten Firavununun dostusunuz... onun için Nil size kan görünmede.
- یار فرعون تنید ای قوم دون ** زان نماید مر شما را نیل خون
- Hemencecik akıl Musa’sına dost olasınız kan görmez, ırmak suyunu görürsünüz.
- یار موسی خرد گردید زود ** تا نماند خون بینید آب رود
- Babanla aranda bir şey geçti mi babanı köpek gibi görürsün, gözüne böyle görünür! 3255
- با پدر از تو جفایی میرود ** آن پدر در چشم تو سگ میشود
- Baban köpek değildir senin; o cefanın tesiri ile öyledir; öyle bir merhametli adam bile sana köpek görünür!
- آن پدر سگ نیست تاثیر جفاست ** که چنان حرمت نظر را سگ نماست
- Kardeşleri Yusuf’a haset ediyorlar kızıyorlardı... bu yüzden onu kurt şeklinde gördüler.
- گرگ میدیدند یوسف را به چشم ** چونک اخوان را حسودی بود و خشم