- Birisi aklı külle karşı küfranını artırırsa bütün âlem ona köpek görünür. 3260
- چون کسی با عقل کل کفران فزود ** صورت کل پیش او هم سگ نمود
- Bu babayla uzlaş, asiliği bırak da su ve toprak, sana altın döşeme görünsün.
- صلح کن با این پدر عاقی بهل ** تا که فرش زر نماید آب و گل
- Bununla uzlaşırsan içinde bulunduğun hal ve zaman, âdeta kıyamet kesilir... gözünün önünde gök de değişir yer de!
- پس قیامت نقد حال تو بود ** پیش تو چرخ و زمین مبدل شود
- Ben daima bu babayla uzlaşmış haldeyim... onun için şu âlem, bana cennet görünmede!
- من که صلحم دایما با این پدر ** این جهان چون جنتستم در نظر
- Her zaman yeni bir suret, her an yeni bir güzellik görmedeyim... yeni görmekle de elem ve usanç kalmaz, insan daima yeniden yeniye neşelenir durur.
- هر زمان نو صورتی و نو جمال ** تا ز نو دیدن فرو میرد ملال
- Ben cihanı nimetlerle dopdolu görüyorum... sular kaynaklardan coşup akmada... 3265
- من همیبینم جهان را پر نعیم ** آبها از چشمهها جوشان مقیم
- Bu suların sesleri kulağıma geldikçe aklımı gönlümü sarhoş etmede!
- بانگ آبش میرسد در گوش من ** مست میگردد ضمیر و هوش من
- Dallar tövbekar dervişler gibi oynuyor... yapraklar, çalgıcılar ve şarkı okuyanlar gibi el çırpıyor.
- شاخهها رقصان شده چون تایبان ** برگها کفزن مثال مطربان
- Ayna, keçeden yapılma kılıf içindeki şimşek gibi parlayıp durmada... artık ayna görünürse nasıl olur?
- برق آیینهست لامع از نمد ** گر نماید آینه تا چون بود
- Ben, bunun binde birini bile söyleyemiyorum; çünkü her kulak, şüphelerle dolu!
- از هزاران مینگویم من یکی ** ز آنک آکندست هر گوش از شکی