English    Türkçe    فارسی   

4
3328-3337

  • Kapı halkasını dövün, kapıda durun... gökyüzü damından sizlere yol yok!
  • İhtiyacınızı bu uzun yoldan gideremezsiniz... biz, sırların sırlarını topraktan yaratılan kulumuza verdik.
  • Hain değilseniz onun huzuruna gelin... boş kamışsanız bile onun himmetiyle şeker kamışı olun! 3330
  • O kılavuz, senin toprağından yeşillikler bitirir... bu, Cebrail’in atının nalından uzak bir iş değil!
  • Bir Cebrail’in atının ayağına toprak olursan yeşillik kesilir, yenilenir tazelenirsin!
  • Samiri, buzağı hamuruna canlar bağışlayan yeşilliği koydu da o yeşillik, altından yapılan o buzağıda bir inci haline geldi, buzağı adeta canlandı!
  • Canlandı da içindeki o yeşillik öyle bir ses verdi ki düşmanlara bir sınama oldu!
  • Sır ehline emin olarak gelirseniz doğan gibi başınıza geçirilen külâhtan kurtulursunuz. 3335
  • Doğanı miskin ve çaresiz bir hâle getiren ve gözünü, kulağını örten üsküf,
  • Doğanın bütün meyli, kendi cinsine olduğundan gözünü bağlamak, kendi cinsini göstermemek içindir.