English    Türkçe    فارسی   

4
3473-3482

  • Sen yoksa velilerin yüzünü de bizim gördüğümüz gibi midir sanırsın?
  • Peygamber bile müminler nasıl oluyor da benim yüzümü göremiyorlar diye hayrette kaldı.
  • Halk, nasıl oluyor da yüzümün nurunu görmüyorlar? Halbuki o nur, doğu güneşinin nurunu bile aştı... 3475
  • Yok, görüp duruyorlarsa bu şaşırma nedir? diyordu. Nihayet o yüz, gizlilikler âlemindedir diye vahiy geldi.
  • Yüzünü kâfirler görmesin diye sence ay ama halka göre bulut.
  • Bu şaraptan halk ve ileri gelenler içmesin diye sence tane ama halka göre tuzak!
  • Tanrı, “Onlar sana bakarlar” fakat hamam duvarındaki resimlere benzerler... “Bakarlar da görmezler” dedi.
  • Ey resme tapan, resim de o iki sönük gözle sana bakar,öyle görünür. 3480
  • Onun huzurunda terbiyeni takınırsın... fakat onun hiç aldırış etmediğini görünce neden bana riayet etmiyor ki diye hayretlere düşersin.
  • Neden bu güzel resim, sorularına cevap vermiyor... neden verdiğim selâmı almıyor?