- Nil suyu gibi neşeni gam haline getiririm de bir daha neşeye yol bulamazsın. 3525
- شادیت را غم کنم چون آب نیل ** که نیابی سوی شادیها سبیل
- Sonra tekrar imanını yeniledim mi yine Firavundan bezersin.
- باز چون تجدید ایمان بر تنی ** باز از فرعون بیزاری کنی
- Görürsün ki rahmet Musa'sı gelmiş... kan gibi görünen Nil, onun yüzünden su olmuş!
- موسی رحمت ببینی آمده ** نیل خون بینی ازو آبی شده
- İçten ipin ucunu bırakmazsan zevk Nil'in hiç kan kesilmez.
- چون سر رشته نگه داری درون ** نیل ذوق تو نگردد هیچ خون
- Ben, iman edeyim de bu kan tufanından bir su içeyim diyordum.
- من گمان بردم که ایمان آورم ** تا ازین طوفان خون آبی خورم
- Ben ne bilirdim ki Allah beni değiştirecek, gönlümü başka bir hale koyacak da beni Nil yapacak! 3530
- من چه دانستم که تبدیلی کند ** در نهاد من مرا نیلی کند
- Başkalarının gözünde eskisi gibiyim ama benim gözüme akıp duran bir Nil görünmede!
- سوی چشم خود یکی نیلم روان ** برقرارم پیش چشم دیگران
- Nitekim bu âlem de Peygamberin gözüne tespihe gark olmuş görünmede... bize göreyse aptalca durup duruyor.
- همچنانک این جهان پیش نبی ** غرق تسبیحست و پیش ما غبی
- Onun gözüne bu âlem aşk ve ihsanla dolmuş görünüyor; başkasının gözüne ise ölü ve cansız.
- پیش چشمش این جهان پر عشق و داد ** پیش چشم دیگران مرده و جماد
- Yukarı olsun, aşağı olsun onca her yer, hızlı hızlı yürümede... o, taştan topraktan nükteler duymada!
- پست و بالا پیش چشمش تیزرو ** از کلوخ و خشت او نکته شنو