English    Türkçe    فارسی   

4
3556-3565

  • Ben de armut ağacının üstündeyken öyle şeyler gördüm be hey kaltaban!
  • از سر امرودبن من هم‌چنان ** کژ همی دیدم که تو ای قلتبان
  • Aşağıya inde bak... benden başka kimse yok, bütün bu hayaller armut ağacından!
  • هین فرود آ تا ببینی هیچ نیست ** این همه تخییل از امروبنیست
  • Şaka ve lâtife bir şey belletmeye yarar... onu ciddi gibi dinle; görünüşte lâtife oluşuna kapılma!
  • هزل تعلیمست آن را جد شنو ** تو مشو بر ظاهر هزلش گرو
  • Her ciddi şey, maskaralara göre maskaralık, şakadır... fakat akıllara göre de lâtifeler, ciddidir.
  • هر جدی هزلست پیش هازلان ** هزلها جدست پیش عاقلان
  • Aklı kıt olanlar armut ağacı ararlar... fakat bu armut ağacından o armut ağacına uzun bir yol var! 3560
  • کاهلان امرودبن جویند لیک ** تا بدان امرودبن راهیست نیک
  • Armut ağacından inde yürümeye koyul... senin gözün de kamaşmış yüzün de!
  • نقل کن ز امرودبن که اکنون برو ** گشته‌ای تو خیره‌چشم و خیره‌رو
  • Bu ağaç, benliktir... evvelki varlıktır. İnsan, bu varlıkla kaldıkça gözü şaşı olur, olmayacak şeyler görür.
  • این منی و هستی اول بود ** که برو دیده کژ و احول بود
  • Fakat armut ağacından indin mi düşüncede de bir eğrilik, sapıklık kalmaz, gözde de sözde de!
  • چون فرود آیی ازین امرودبن ** کژ نماند فکرت و چشم و سخن
  • O vakit bu ağacı,dalları yedinci kat göğe kadar yücelmiş büyük bir devlet ağacı olmuş görürsün.
  • یک درخت بخت بینی گشته این ** شاخ او بر آسمان هفتمین
  • Aşağı indin de ondan ayrıldın mı Allah, rahmetiyle o ağacı değiştirir. 3565
  • چون فرود آیی ازو گردی جدا ** مبدلش گرداند از رحمت خدا