English    Türkçe    فارسی   

4
3582-3591

  • Nihayet, onların akıbetine nazar eden ve imana gelmeyeceklerini anlayan Hz. Musa’dan, bila ihtiyar bir dua sadır oldu. (T.M.)
  • Bu cemaat doğrulmayacak olduktan sonra, bu kadar çalışmak ve mucizeler göstermek ne içindir? (T.M.)
  • Allah’tan emir geldi ki: “Nuh Peygambere tabiî ol da, işin sonunu görmeyi bırak!” (T.M.)
  • İşin sonunu, görmezlikten ve bilmezlikten gel! “Allah’ın emirlerini tebliğ eyle!” emri vardır. O emir, boşuna değildir. (T.M.) 3585
  • Israrının bir hikmeti, onların inatlarının aşikâr olmasıdır. (T.M.)
  • Böylece, hidayet ve dalaletin Hakk’tan olduğu, açıkça fark edilip herkesçe bilinir. (T.M.)
  • Çünkü varlıktan maksat, Allah’ın isimlerinin ve sıfatlarının zuhura gelmesidir. İnsanları, nasihatle ve azdırmakla imtihan gerek! (T.M.)
  • Şeytan azdırmaya uğraşır, şeyh ise, doğru yola getirmeye çalışır. (T.M.)
  • Musibetler üst üste gelip, hüzün ve keder verdi. Nil nehri de, Kıptiler için tamamıyla kandan ibaret oldu. (T.M.) 3590
  • Nihayet, Firavun, bizzat Musa Aleyhisselamın huzurunda eğilip yalvardı. (T.M.)