English    Türkçe    فارسی   

4
366-375

  • Gök kubbeyi yücelteni sınamak ha! Sen, bunu ne bilirsin ki?
  • A hayrı, şerri bilmeyen, sen kendini sına, başkasını değil!
  • Kendini sınadın mı başkalarını sınamadanvazgeçersin.
  • Şeker parçası olduğunu bildin mi, şeker yapılan ve satılan yere layık olduğunu da bilirsin.
  • Sınamaksızın şunu bil ki Allah, yersiz, zamansız şeker göndermez sana. 370
  • Sınamaksızın şunu bil ki eğer başsan Allah, seni ayakkabı konan yere göndermez!
  • Akıllı kişi, hiç değerli bir inciyi abdes hane de sidik gölcüğüne atar mı?
  • Anlayışlı hâkim bile buğdayı saman ambarına göndermez.
  • Mürit, önden giden, kılavuz olan şeyhi sınamaya kalkışırsa eşektir.
  • Din yolunda onu sınamaya kalkıştın mı a hakikatten haberi olmayan, sen sınanmış olursun... 375