- Halk âlemi, cihetlidir; emir ve sıfatlar âlemi ise, bila cihettir. (T.M.)
- عالم خلقست با سوی و جهات ** بیجهت دان عالم امر و صفات
- Güzelim! Emir âlemini cihetsiz bil! Emir âlemi cihetsiz olunca, onun sahibi bulunan Cenab-ı Hakk, elbette cihetten münezzehtir. (T.M.)
- بیجهت دان عالم امر ای صنم ** بیجهتتر باشد آمر لاجرم
- Akıl, âlem-i emirden bulunduğu cihetle, cihetsiz olunca, Alam-ül Beyan olan Allah, akıldan üstün akıl, candan üstün candır. (T.M.)
- بیجهت بد عقل و علام البیان ** عقلتر از عقل و جانتر هم ز جان
- Hiçbir mahluk, ona alakasız değildir. Lakin bu alaka, keyfiyetsizdir. (T.M.) 3695
- بیتعلق نیست مخلوقی بدو ** آن تعلق هست بیچون ای عمو
- Zira ruhta ne kavuşma vardır, ne ayrılma... Fakat zan, ayrılmak ve kavuşmaktan başka bir şey bilmez! (T.M.)
- زانک فصل و وصل نبود در روان ** غیر فصل و وصل نندیشد گمان
- Ayrılma ve kavuşmadan başka bir delil ara. Lakin kavuşma ile ayrılmadan başka delil aramak, hastayı teskin eylemez. (T.M.)
- غیر فصل و وصل پی بر از دلیل ** لیک پی بردن بننشاند غلیل
- Asıldan uzaksan, yakınlığa doğru daima iz ara ki, sendeki erlik damarı, seni vuslata götürsün. (T.M.)
- پی پیاپی میبر ار دوری ز اصل ** تا رگ مردیت آرد سوی وصل
- Bu manevî alakayı, akıl nasıl anlayabilir? Çünkü o, ayrılığa ve bitişik olmaya bağlıdır. (T.M.)
- این تعلق را خرد چون ره برد ** بستهی فصلست و وصلست این خرد
- Bundan dolayı, Hz. Mustafa s.a.v. “Allah’ın zatına dair mübahase etmeyin” diye, bize vasiyet etmiştir. (T.M.) 3700
- زین وصیت کرد ما را مصطفی ** بحث کم جویید در ذات خدا
- Zatı ve mahiyeti ile tefekkür edilebilen şeylere karşı olan bakış ve görüş, Hakk’ın zatına olamaz ve göremez. (T.M.)
- آنک در ذاتش تفکر کردنیست ** در حقیقت آن نظر در ذات نیست