O kimse, candan ve gönülden: “Ben seni övemem” demekten başka bir şey yapamaz. Çünkü Zat-ı ilahînin beyanı, sayıdan ve hesaptan ötedir. (T.M.)3710
جز که لا احصی نگوید او ز جان ** کز شمار و حد برونست آن بیان
Zülkarneyn'in Kafdağına gitmesi ve "Ey Kafdağı, bize Allah'nın ululuğundan bahset" demesi, dağın da "Onun ululuğu söze gelmez.. o ululuk karşısında anlayışlar yok olur" diye cevap vermesi, Zülkarneyn'in "Bari hatırında olan ve sence söylemesi kolay bulunan Allah sanatlarından bahset" diye yalvarması.
رفتن ذوالقرنین به کوه قاف و درخواست کردن کی ای کوه قاف از عظمت صفت حق ما را بگو و گفتن کوه قاف کی صفت عظمت او در گفت نیاید کی پیش آنها ادراکها فدا شود و لابه کردن ذوالقرنین کی از صنایعش کی در خاطر داری و بر تو گفتن آن آسانتر بود بگوی
Zülkarneyn, Kaf dağına gitti... o dağın saf zümrütten olduğunu gördü.
رفت ذوالقرنین سوی کوه قاف ** دید او را کز زمرد بود صاف
Bütün âlemi halka gibi çepeçevre çevirmişti... Zülkarneyn, o dağı görüp şaşırdı.
گرد عالم حلقه گشته او محیط ** ماند حیران اندر آن خلق بسیط
Dedi ki: Sen dağsan öbür dağlar ne? Onlar senin yanında bir oyuncak âdeta!
گفت تو کوهی دگرها چیستند ** که به پیش عظم تو بازیستند
Kaf dağı dedi ki: O dağlar, benim damarlarımdır... onlar, güzellikte, alımda bana eş olmazlar.
گفت رگهای مناند آن کوهها ** مثل من نبوند در حسن و بها
Benim her şehirde gizli bir damarım vardır... âlemin çevresi damarlarıma bağlıdır.3715
من به هر شهری رگی دارم نهان ** بر عروقم بسته اطراف جهان
Allah, bir şehirde yer deprentisi yapmak isterse bana söyler, ben oraya varan damarı oynatırım.
حق چو خواهد زلزلهی شهری مرا ** گوید او من بر جهانم عرق را
O şehre ulaşan damarı kahırla oynattım mı orada yer deprenir.
پس بجنبانم من آن رگ را بقهر ** که بدان رگ متصل گشتست شهر
Allah yeter deyince damarım yatışır... durur görünürüm ama daima işteyim ben!
چون بگوید بس شود ساکن رگم ** ساکنم وز روی فعل اندر تگم
Merhem gibi dururum ama hayli iş görürüm... akıl gibi hani; o da durur ama söz, ondan doğar, harekete gelir.
همچو مرهم ساکن و بس کارکن ** چون خرد ساکن وزو جنبان سخن