English    Türkçe    فارسی   

4
467-476

  • Süleyman, Kâbe gibi temiz, Mina gibi yüce olan o yapıya başladı.
  • Yapısında tekellüflerde bulundu... Öbür yapılar gibi rasgele ve değersiz bir yapı değildi o!
  • Yapı için dağdan kesilen her taş, apaçık “Önce beni götürün” derdi.
  • 470.Âdem’in yoğrulduğu su ve toprak gibi o yapının her kerpicinden nur parladı. 470
  • Taş, hammalsız geliyordu... o kapı, o duvarlar, âdeta canlıydı.
  • Allah daima der ki: Cennetin duvarları, bu duvarlar gibi cansız ve çirkin değildir.
  • Ten kapısı, ten duvarı gibi uyanıktır... Cennet evi de diridir; çünkü padişahlar padişahına mensuptur orası!
  • Ağaç da cennet ehliyle konuşur, söz söyler, meyve de, akan duru sular da!
  • Çünkü cenneti aletle yapmamışlardır ki... Orası amellerden, niyetlerden yapılmadır. 475
  • Bu yapı ölü sudan, ölü topraktan yapılmıştır; o yapı diri ibadetlerle kurulmuştur.