English    Türkçe    فارسی   

4
560-569

  • Ey felek, onun sözlerine inciler saç... Ey cihan, onun cihanından utan! 560
  • Eğer inciler saçarsan incilerin yüz kat fazlalaşır... câmid cismin görür, sevilir bir hâle gelir.
  • O saçtığın incileri kendin için saçtın demektir... Çünkü her çeşit sermaye yüz misli artar!
  • Belkis’in Sebe şehrinden Süleyman aleyhisselâm’a hediye göndermesi
  • Belkıs’ın hediyesi kırk katır yükü altın kerpiçti.
  • Hediyeleri getirenler, Süleyman’ın saray meydanına girince bir de gördüler ki yer, tamamı ile halis altınla döşenmiş!
  • Altın üstünde tam kırk konaklık yol aldılar... Artık altın gözlerine su gibi bile görünmüyordu, o kadar ehemmiyetsiz bir hale gelmişti. 565
  • Defalarca bu altınları, getirdiğimiz yere götürelim... Biz ne olmayacak iş yapıyoruz;
  • Toprağı bile halis altın olan bir yere hediye olarak altın götürmek aptallıktır dediler.
  • Ey Allah’a aklı hediye götüren, akıl, orada yoldaki topraktan da aşağıdır!
  • Hediyenin makbule geçmeyeceğini anladıklarından utangaçlıkları, âdeta onları gerisin geriye itmekteydi!