English    Türkçe    فارسی   

4
66-75

  • Âlemde hiçbir zehir yahut şeker yoktur ki birine ayak, öbürüne ayakkabı olmasın!
  • Evet... Birine ayak olur, öbürüne bukağı. Birisine zehirdir, öbürüne şeker gibi tatlı!
  • Yılanın zehiri, yılana hayattır, insanaysa ölüm!
  • Deniz mahlûklarına deniz, bağ, bahçe gibidir... Fakat karada yaşayanlara ölümdür, dağdır!
  • Ey iş eri, bu nispeti birden tuttur da böylece bine kadar saya dur! 70
  • Zeyd, birisine göre şeytandır, öbürüneyse sultan!
  • O, zeyd pek yüce bir kişidir der... Bu zeyd gebertilecek bir kâfirdir der!
  • Zeyd, bir adamdır ama ona öyledir, bunaysa baştanbaşa zahmettir, ziyandır!
  • Eğer onun, sana göre de şeker hâline gelmesini istiyorsan var, onu âşıklarının gözüyle gör!
  • O güzele kendi gözünle bakma... İsteneni isteyenlerin gözüyle gör! 75