- Süleyman Peygamber de savaşacağı yerde Belkıs’ın adamlarını ve askerini kendisine çekti.
- همچنان که شه سلیمان در نبرد ** جذب خیل و لشکر بلقیس کرد
- Ey azizler dedi, çabucak gelin... Çünkü cömertlik denizi dalgalanmaya başladı.
- که بیایید ای عزیزان زود زود ** که برآمد موجها از بحر جود
- 720.Köpüren dalgaları, her an kıyıya zararsız, ziyansız, yüzlerce inci atar! 720
- سوی ساحل میفشاند بیخطر ** جوش موجش هر زمانی صد گهر
- Ey doğru yolu bulanlar, salâ dedim size... Rıdvan, şimdicek cennet kapısını açtı.
- الصلا گفتیم ای اهل رشاد ** کین زمان رضوان در جنت گشاد
- Süleyman dedi ki: “Ey elçiler, gidin, Belkıs’a varın, onu bu dine inandırın!
- پس سلیمان گفت ای پیکان روید ** سوی بلقیس و بدین دین بگروید
- Deyin ki: Hep buraya gelin... Çabuk şüphe yok ki Allah, sizi esenlik yurduna çağırtmada!
- پس بگوییدش بیا اینجا تمام ** زود که ان الله یدعوا بالسلام
- Ey devlet isteyen, tez buraya gel... Bu zaman, feyiz zamanı, kapıların açıldığı çağ!
- هین بیا ای طالب دولت شتاب ** که فتوحست این زمان و فتح باب
- Ey dilemeyen sen de gel... Sen de gel de bu vefalı sevgiliden dilek sahibi olasın! 725
- ای که تو طالب نهای تو هم بیا ** تا طلب یابی ازین یار وفا
- Allah sırrını kutlasın, İbrahim Edhemin ülkesinden göçmesindeki sebep ve Horasan saltanatını terk etmesi
- سبب هجرت ابراهیم ادهم قدس الله سره و ترک ملک خراسان
- Sen de Edhem gibi devlet ve saltanatı hemencecik terk et de ebedi bir saltanata eriş!
- ملک برهم زن تو ادهموار زود ** تا بیابی همچو او ملک خلود
- İbrahim Edhem, geceleyin tahtında uyumaktaydı. Gözcüler, bekçiler de damda gürültü edip duruyorlardı.
- خفته بود آن شه شبانه بر سریر ** حارسان بر بام اندر دار و گیر