- Âlemde susuzun, daima havuzun çevresinde dönüp dolaşmaktan başka ne işi var?
- تشنه را خود شغل چه بود در جهان ** گرد پای حوض گشتن جاودان
- Hacının Kâbe’nin çevresini tavaf etmesi gibi o da ırmağın, suyun çevresinde dolanır, suyun sesini dinler durur!
- گرد جو و گرد آب و بانگ آب ** همچو حاجی طایف کعبهی صواب
- İşte ey halk ziyası Hüsameddin, o susuzun maksadı gibi benim de bu Mesnevi’den maksadım sensin.
- همچنان مقصود من زین مثنوی ** ای ضیاء الحق حسامالدین توی
- Mesnevi, ferileri bakımından da, asılları bakımından da tamamı ile senindir... onu sen kabul etmişsindir. 755
- مثنوی اندر فروع و در اصول ** جمله آن تست کردستی قبول
- Padişahlar, iyiyi de kabul ederler, kötüyü de... Bir şeyi kabul ettiler mi artık reddetmezler.
- در قبول آرند شاهان نیک و بد ** چون قبول آرند نبود بیش رد
- Mademki bir fidan diktin, onu sula... Mademki açtın düğümleme!
- چون نهالی کاشتی آبش بده ** چون گشادش دادهای بگشا گره
- Mesnevi’deki sözlerden maksadım senin sırrın, onu şiir halinde söylemedeki muradım senin sesindir.
- قصدم از الفاظ او راز توست ** قصدم از انشایش آواز توست
- Bence sesin, Allah sesidir... Âşık, haşa; sevgilisinden ayrılmaz.
- پیش من آوازت آواز خداست ** عاشق از معشوق حاشا که جداست
- Nâsın caniyle nâsın rabbi arasında keyfiyetsiz, kıyasa sığmaz bir ulaşma, bir birlik vardır. 760
- اتصالی بیتکیف بیقیاس ** هست ربالناس را با جان ناس
- Fakat nâs dedim, nesnas değil... nas canın canı olan Allah’a aşina olanlardır, başkaları değil!
- لیک گفتم ناس من نسناس نی ** ناس غیر جان جاناشناس نی