- Peygamber dedi ki: Bu yol için amelden daha vefalı bir arkadaş, bir yoldaş yoktur.
- پس پیمبر گفت بهر این طریق ** باوفاتر از عمل نبود رفیق
- Amelin, iyiyse sana ebediyen dost olur. Kötüyse mezarında yılan kesilir.
- گر بود نیکو ابد یارت شود ** ور بود بد در لحد مارت شود
- Babam, doğruluk yolundaki bu amel, bu kazanç, nasıl olur da üstatsız elde edilebilir?
- این عمل وین کسب در راه سداد ** کی توان کرد ای پدر بیاوستاد
- Alemde en aşağılık sanat bile hiç üstatsız elde edilebilir mi?
- دونترین کسبی که در عالم رود ** هیچ بیارشاد استادی بود
- Her sanatın önü bilgidir, ondan sonra amel gelir. Bu suretle de amel, bir müddet mühletten, yahut ecelden sonra gayda verir. 1055
- اولش علمست آنگاهی عمل ** تا دهد بر بعد مهلت یا اجل
- Ey akıl sahibi, sanata çalış, fakat o sanatı, ehil olan kerem sahibi ve temiz bir kişiden öğren.
- استعینوا فیالحرف یا ذا النهی ** من کریم صالح من اهلها
- Kardeş, inciyi sedefin içinde ara, sanatı da sanat ehlinden iste.
- اطلب الدر اخی وسط الصدف ** واطلب الفن من ارباب الحرف
- Öğütçüleri gördünüz mü insaf edin de onlardan öğrenmeye çalışın, çekinmeyin.
- ان رایتم ناصحین انصفوا ** بادروا التعلیم لا تستنکفوا
- Bir adam tabak olsa da tabaklık sanatını yaparken kirli bir hırka giyse bu hırka, onun zenginliğini ululuğunu azaltmaz ki.
- در دباغی گر خلق پوشید مرد ** خواجگی خواجه را آن کم نکرد
- Demirci, demir döverken yırtık pırtık bir elbiseye bürünse halk yanında itibarı eksilmez ki. 1060
- وقت دم آهنگر ار پوشید دلق ** احتشام او نشد کم پیش خلق