Aklı kulağına bağ olmada. Ey Tanrı şaşkını, aklını Tanrı’ya ver.
بند گوش او شده هم هوش او ** هوش با حق دار ای مدهوش او
Mustafa aleyhisselam’ın “Bütün dertlerini bir dert yapanı, Tanrı başka dertlerden kurtarır. Fakat dertlerini dağıtan, birçok şeylere dertlenen kişiyi, hangi vadide helak olacaksa Tanrı kayırmaz”hadisinin tefsiri
در تفسیر قول مصطفی علیهالسلام من جعل الهموم هما واحدا کفاه الله سائر همومه و من تفرقت به الهموم لا یبالی الله فی ای واد اهلکه
Aklını bir çok yerlere dağıttın. Halbuki o saçma sapan uğraşman, o beyhude mırıldanman, bir tereye bile değmez.
هوش را توزیع کردی بر جهات ** مینیرزد ترهای آن ترهات
Aklının suyunu her diken, çekip durdukça akıl suyun, meyvelere nasıl ulaşabilir? 1085
آب هش را میکشد هر بیخ خار ** آب هوشت چون رسد سوی ثمار
Kendine gel de o kötü dalı kes, buda. Bu güzel dala su ver de tazelendir.
هین بزن آن شاخ بد را خو کنش ** آب ده این شاخ خوش را نو کنش
Şimdi ikisi de yeşil ama sonuna bak. Bu sonunda bir şeye yaramaz, öbürüyse meyve verir.
هر دو سبزند این زمان آخر نگر ** کین شود باطل از آن روید ثمر
Bağın suyu buna helaldir, ona haram. Aralarındaki farkı sonunda görürsün vesselam.
آب باغ این را حلال آن را حرام ** فرق را آخر ببینی والسلام
Adalet nedir? ağaçlara su vermek. Zulüm nedir? dikeni sulamak.
عدل چه بود آب ده اشجار را ** ظلم چه بود آب دادن خار را
Adalet bir nimeti yerine koymaktır, her su çeken tohumu sulamak değil.1090
عدل وضع نعمتی در موضعش ** نه بهر بیخی که باشد آبکش
Zulüm nedir? bir şeyi yerinde kullanmamak, yeri olmayan yere koymak. Bu da ancak belaya kaynak olur.
ظلم چه بود وضع در ناموضعی ** که نباشد جز بلا را منبعی
Tanrı nimetini cana, akla ver, iç ağrısına uğramış, düğümlerle, sıkıntılarla dopdolu olmuş tabiata değil.
نعمت حق را به جان و عقل ده ** نه به طبع پر زحیر پر گره