- Eşeğin yarasına bir bez bağlasan da o bez, yaraya yapışsa, sonra onu çekip çıkarmak istesen eşek derhal, 1150
- خرقهای بر ریش خر چفسید سخت ** چونک خواهی بر کنی زو لخت لخت
- Acıdan çifte atmaya kalkışır. Ne mutlu o adama ki böyle bir işe girişmedi.
- جفته اندازد یقین آن خر ز درد ** حبذا آن کس کزو پرهیز کرد
- Hele eşeğin elli tane yarası olsa, her yarasının başında, yaraya yapışmış bir bez bulunsa artık var sen kıyas et!
- خاصه پنجه ریش و هر جا خرقهای ** بر سرش چفسیده در نم غرقهای
- Mal mülk, bez gibidir, bu hırs ise yara. Kimin hırsı fazla ise yarası fazladır.
- خان و مان چون خرقه و این حرصریش ** حرص هر که بیش باشد ریش بیش
- Baykuşun malı mülkü ancak yıkık yerdir. O, Tabes ve Bağdat şehirlerinin vasıflarını dinlemez bile.
- خان و مان چغد ویرانست و بس ** نشنود اوصاف بغداد و طبس
- Padişah kuşu yoldan geldi mi bu baykuşlara, padişahtan yüzlerce haber getirir. 1155
- گر بیاید باز سلطانی ز راه ** صد خبر آرد بدین چغدان ز شاه
- Saltanat merkezini oradaki bağları bahçeleri, dereleri anlatır. Anlatır ama ona yüzlerce düşmen vah vah eder.
- شرح دارالملک و باغستان و جو ** پس برو افسوس دارد صد عدو
- Doğan kuşu eski masallar anlatmada, saçma sapan söylenip durmada.
- که چه باز آورد افسانهی کهن ** کز گزاف و لاف میبافد سخن
- Halbuki asıl eskimiş ebedi olarak çürümüş olanlar, onlardır. Yoksa o nefes eskiyi yenileştirir.
- کهنه ایشانند و پوسیدهی ابد ** ورنه آن دم کهنه را نو میکند
- Eski ölülere can verir, akıl tacını giydirir, iman nuru bağışlar.
- مردگان کهنه را جان میدهد ** تاج عقل و نور ایمان میدهد