English    Türkçe    فارسی   

5
116-125

  • Peygamber o pisliği, bilhassa Allah buyruğu ile adamakıllı yıkamakta idi, riya ile değil.
  • Çünkü, gönlü bunu sen yıka bunda kat kat hikmetler var diyordu.
  • Mustafa, onun pis yatağını eliyle yıkarken o konuğun geri dönmesi, utanıp elbisesini yırtarak kendisine ve haline ağlamaya başlaması ve bunun sebebi
  • O kafirciğin bir armağan heykeli vardı. Onu kaybolmuş görünce kararı kalmadı.
  • Dedi ki gece kaldığım odadadır haberim olmadan orada bıraktım.
  • Utanıyordu ama hırsı da onu, o yana çekiyordu. Hırs ejderhadır küçücük bir şey değil. 120
  • Heykelin ardına düşüp koşa koşa geldi, onu Mustafa’nın odasında gördü.
  • Gördü ama Allah eli bizzat o pisliği yıkamaktaydı, kötü gözler ondan ırak olsun; kafir bunu da gördü.
  • Gördü de heykeli hatırından çıktı. Onda bir coşkunluktur baş gösterdi, yakasını yırttı.
  • İki elini yüzüne, başına vuruyor, kafasını duvara kapıya çarpıyordu.
  • Bir halde ki burnundan, başından kanlar revan olmaya başladı. O ulu Peygamber, ona acıdı. 125