Zaten o şeytanlar, eski hasetçilerdir. Bir an bile yol kesmeden vazgeçmezler.
آن شیاطین خود حسود کهنهاند ** یک زمان از رهزنی خالی نهاند
İsyan tohumunu eken Ademoğulluları da haset yüzünden şeytan olmuşlardır.
وآن بنی آدم که عصیان کشتهاند ** از حسودی نیز شیطان گشتهاند
Kuran’ı oku da bak. İnsan şeytanları da, Tanrı’nın çarpmasıyla Şeytan cinsinden olmuşlardır. 1220
از نبی برخوان که شیطانان انس ** گشتهاند از مسخ حق با دیو جنس
Şeytan birisini kandırma da aciz oldu mu bu çeşit insanlardan yardım ister.
دیو چون عاجز شود در افتتان ** استعانت جوید او زین انسیان
Siz dostsunuz, bize dostlukta bulunan, bizdensiniz, bizim tarafımızı tutun derler.
که شما یارید با ما یاریی ** جانب مایید جانب داریی
Alemde birisinin yolunu kestiler, birini azdırıp yoldan çıkardılar mı iki cinsten olan şeytanlar da sevinirler.
گر کسی را ره زنند اندر جهان ** هر دو گون شیطان بر آید شادمان
Birisi imanla can verdi, dinde mertebesi yüceldi mi iki bölük de feryada, ağlayıp bağırmaya koyulur.
ور کسی جان برد و شد در دین بلند ** نوحه میدارند آن دو رشکمند
Bir edep sahibi birisine akıl verdi, onu doğru yola getirdi mi iki bölük de dişlerini çiğnemeye hayıflanmaya başlarlar.1225
هر دو میخایند دندان حسد ** بر کسی که داد ادیب او را خرد
Padişahın, peygamberlik davasına kalkışan kişiye “Doğru peygamber olan, adama ne bağışlar, yahut kendisiyle görüşen ve ona hizmet eden kişiler, dille verilen öğütten başka ondan ne ihsan elde ederler?” diye sorması
پرسیدن آن پادشاه از آن مدعی نبوت کی آنک رسول راستین باشد و ثابت شود با او چه باشد کی کسی را بخشد یا به صحبت و خدمت او چه بخشش یابند غیر نصیحت به زبان کی میگوید
Padişah söyle bakalım bari, vahiy nedir, yahut da peygamber olan, ne elde eder? Diye sordu.
شاه پرسیدش که باری وحی چیست ** یا چه حاصل دارد آن کس کو نبیست
Adam dedi ki: Ne vardır ki peygamber, onu elde etmesin, yahut ne devlet kalmıştır ki peygamber ona ulaşmış bulunmasın?
گفت خود آن چیست کش حاصل نشد ** یا چه دولت ماند کو واصل نشد