English    Türkçe    فارسی   

5
1304-1313

  • Sen bu ağlayışı o ağlayışa kıyas etme. Bu ağlayıştan o ağlayışa uzun bir yol var.
  • O ağlayış, tam otuz yıl savaştan sonra elde edilir. Akıl, o makama yaramaz. 1305
  • Akılla o makam arasında yüz konak var. Akıl, o durağı bilemez bilir sanma.
  • Onun ağlayışı, ne gamdandır, ne ferahtan. Güzelliğin ta kendisi olan ağlayışı ruh bilir.
  • Onun ağlayışı da o yandandır, gülüşü de. Aklın vehmettiği şeylerden dışarıdır o.
  • Onun gözyaşı, gözüne benzer. Görmeyen göz nasıl olur da gören göze benzer.
  • Onun gördüğünü ellemeye imkan yoktur, ne akıl kıyası ile bilinir, ne duygu yolu ile! 1310
  • Gece, ta uzaktan nuru gördü mü kaçar. Şu halde gece karanlığı, nurun halini nasıl bilir?
  • Sinek, rüzgardan kaçar. Artık nasıl olur da rüzgarların zevkini tadabilir?
  • Önü olmayan geldi mi sonradan olan, abes olur. Şu halde önü olmayan, sonradan olanı nereden bilecek?