- Bu nefes, İsa’nın nefesidir, öyle her yelden, her üfürükten meydana gelme nefes değil ki ferahtan, yahut gamdan meydana gelsin.
- عیسویست این دم نه هر باد و دمی ** که برآید از فرح یا از غمی
- Babacığım, bu “Elif lâm mim ve Hâ mim” insanların sahibi Tanrı’dan gelmiştir. 1320
- این الم است و حم ای پدر ** آمدست از حضرت مولی البشر
- Her elif lâm buna nereden benzeyecek? Canın varsa bunlara o gözle bakma.
- هر الف لامی چه میماند بدین ** گر تو جان داری بدین چشمش مبین
- Gerçi harflerden meydana gelmiştir, hatta halkın harflerden meydana gelen sözlerine de benzer.
- گر چه ترکیبش حروفست ای همام ** میبماند هم به ترکیب عوام
- Muhammet de etten deriden meydana gelmiştir, bu hususta her beden, onun cinsindendir.
- هست ترکیب محمد لحم و پوست ** گرچه در ترکیب هر تن جنس اوست
- Eti vardır, derisi vardır, kemiği vardır. Fakat hiç bu bedenlere benzer mi?
- گوشت دارد پوست دارد استخوان ** هیچ این ترکیب را باشد همان
- O terkip de öyle mucizeler meydana geldi ki bütün terkipler mat oldular. 1325
- که اندر آن ترکیب آمد معجزات ** که همه ترکیبها گشتند مات
- Kuran’daki “Hâ mim” terkibi de böyledir. Pek yücedir o,öbür terkiplerse pek aşağıda.
- همچنان ترکیب حم کتاب ** هست بس بالا و دیگرها نشیب
- Çünkü bu terkipten hayat meydana gelir, aciz halinde sür üfürülmüş gibi her şey dirilir.
- زانک زین ترکیب آید زندگی ** همچو نفخ صور در درماندگی
- “Hâ mim” Tanrı lütfu ile Musa’nın asası gibi ejderha olur, denizler yarar.
- اژدها گردد شکافد بحر را ** چون عصا حم از داد خدا