English    Türkçe    فارسی   

5
1373-1382

  • Şehvet yemeden olur, az ye. Yahut bir kadın nikahla da kötülükten kaç.
  • شهوت از خوردن بود کم کن ز خور  ** یا نکاحی کن گریزان شو ز شر 
  • Yedin içtin mi şehvet, seni harama çeker. Ele gireni elbet harcetmek gerektir.
  • چون بخوردی می‌کشد سوی حرم  ** دخل را خرجی بباید لاجرم 
  • Şu halde nikah Lâhavle okumaya benzer. Oku, yani bir kadın nikahla da şehvet, seni belaya düşürmesin. 1375
  • پس نکاح آمد چو لاحول و لا  ** تا که دیوت نفکند اندر بلا 
  • Madem ki, yemeye içmeye hırsın var, çabuk bir kadın al evlen. Yoksa bil ki kedi gelir yağlı kuyruğu kapar.
  • چون حریص خوردنی زن خواه زود  ** ورنه آمد گربه و دنبه ربود 
  • Sıçrayan eşeğin sırtına taş yükü vur, o kaçmadan, sıçramadan önce sırtına yükü yükle.
  • بار سنگی بر خری که می‌جهد  ** زود بر نه پیش از آن کو بر نهد 
  • Ateşin ne yaptığını bilmezsin, savul oradan. Bu çeşit bilginle ateşin çevresinde dönüp dolaşma.
  • فعل آتش را نمی‌دانی تو برد  ** گرد آتش با چنین دانش مگرد 
  • Ateşe çömleği koyup çorba pişirmeyi bilmiyorsan bil ki ne çömlek kalır, ne çorba.
  • علم دیگ و آتش ار نبود ترا  ** از شرر نه دیگ ماند نه ابا 
  • Su hazır olmalı, ahçılığı da bilmelisin ki o tenceredeki çorba, dökülmeden, bozulmadan pişsin. 1380
  • آب حاضر باید و فرهنگ نیز  ** تا پزد آب دیگ سالم در ازیز 
  • Demircilik sanatını bilmiyorsan demirci ocağından geçerken sakalını bıyığını yakarsın.
  • چون ندانی دانش آهنگری  ** ریش و مو سوزد چو آنجا بگذری 
  • Kadın kapıyı kapadı, sevine, sevine eşeği kendisine çekti, cezasını da tattı ya!
  • در فرو بست آن زن و خر را کشید  ** شادمانه لاجرم کیفر چشید