- Eşek ayağını kaldırıp aletini daldırdı. Eşeğin aletinden kadının içine bir ateştir düştü. 1385
- پا بر آورد و خر اندر ویی سپوخت ** آتشی از کیر خر در وی فروخت
- Alışmış eşek kadına abandı, aletini ta hayalarına kadar sokar sokmaz kadın da geberdi.
- خر مدب گشته در خاتون فشرد ** تا بخایه در زمان خاتون بمرد
- Eşeğin aletinin hızından ciğeri parçalandı, damarları koptu birbirinden ayrıldı.
- بر درید از زخم کیر خر جگر ** رودهها بسکسته شد از همدگر
- Soluk bile alamadan derhal can verdi. Seki bir yana düştü o bir yana.
- دم نزد در حال آن زن جان بداد ** کرسی از یکسو زن از یکسو فتاد
- Ahırın içi kanla doldu, kadın baş aşağı yıkıldı, öldü. Kötü bir ölüm, kadının canını aldı.
- صحن خانه پر ز خون شد زن نگون ** مرد او و برد جان ریب المنون
- Kötü ölüm, yüzlerce rezillikle gelip çattı babacığım. Sen hiç eşeğin aletinden şehit olmuş insan gördün mü? 1390
- مرگ بد با صد فضیحت ای پدر ** تو شهیدی دیدهای از کیر خر
- Kuran’dan rezillikle azap edilmeyi duy da böyle kepazelikle can verme.
- تو عذاب الخزی بشنو از نبی ** در چنین ننگی مکن جان را فدی
- Bil ki bu hayvan nefis bir erkek eşektir. Onun altına düşmekse ondan daha kötü ve ayıp bir şeydir.
- دانک این نفس بهیمی نر خرست ** زیر او بودن از آن ننگینترست
- Nefis yolunda benlikle ölürsen bil ki hakikatte sen de o kadın gibisin.
- در ره نفس ار بمیری در منی ** تو حقیقت دان که مثل آن زنی
- Tanrı, nefsimize eşek sureti vermiştir. Çünkü suretler, huylara uygundur.
- نفس ما را صورت خر بدهد او ** زانک صورتها کند بر وفق خو