- Akıllı ve işten haberi olan kuşlar, kendilerini taneden adamakıllı çekerler.
- باز مرغان خبیر هوشمند ** کردهاند از دانه خود را خشکبند
- Çünkü, tuzağın içindeki taneler zehirlidir. Kördür o kuş ki tuzaktan tane diler.
- که اندرون دام دانه زهرباست ** کور آن مرغی که در فخ دانه خواست
- Tuzak sahibi, aptalların başını keser. Güzel ve narin olanlarıysa meclislere çeker götürür. 1415
- صاحب دام ابلهان را سر برید ** وآن ظریفان را به مجلسها کشید
- Çünkü aptalların ancak etleri işe yarar. Güzel ve zariflerinse güzel sesleri işe yarar.
- که از آنها گوشت میآید به کار ** وز ظریفان بانگ و نالهی زیر و زار
- Hasılı halayıkcağız kapının yarığından, hanımının eşeğin altında can verdiğini görünce,
- پس کنیزک آمد از اشکاف در ** دید خاتون را به مرده زیر خر
- Dedi ki: A ahmak kadın, bu iş nedir? Sana ustan bir şey gösterdiyse,
- گفت ای خاتون احمق این چه بود ** گر ترا استاد خود نقشی نمود
- Yalnız görünüşe kapıldın. Halbuki iç yüzü senden gizliydi. Usta olmadan dükkan açtın.
- ظاهرش دیدی سرش از تو نهان ** اوستا ناگشته بگشادی دکان
- Bal gibi, paluze gibi olan o aleti gördün,âlâ. Fakat a haris neden kabağı görmedin? 1420
- کیر دیدی همچو شهد و چون خبیص ** آن کدو را چون ندیدی ای حریص
- Yoksa eşeğin askına o kadar mi dalmıştın ki gözüne kabak görünmedi?
- یا چون مستغرق شدی در عشق خر ** آن کدو پنهان بماندت از نظر
- Ustadan sanatın dış yüzünü gördün sevine, sevine ustalığa kalkıştın.
- ظاهر صنعت بدیدی زوستاد ** اوستادی برگرفتی شاد شاد