English    Türkçe    فارسی   

5
1432-1441

  • Duducuk, bu söz söyleyeni ayna içinde gördüğü dudu sanır.
  • Bu suretle o koca kurdun hilesinden haberi olmaz, güya kendi cinsinden olan bu dududan söz söylemeyi öğrenir.
  • Usta, ona ayna ardından söz söylemeyi öğretir. Böyle olmasa kendi cinsinden olmayan birisinden söz söylemeyi öğrenemez.
  • O hünerli kus, söz öğrenir ama sırrından da haberi yoktur manasından da. 1435
  • Söz söylemeyi bir insandan beller. Fakat bir duducuk, bundan başka insandan ne bilebilir, ne elde edebilir ki?
  • Velinin beden aynasında da kötülüklerle dolu olan mürit, tıpkı bunun gibi kendisini görür.
  • Fakat söz ve iş zamanında aynanın ardındaki Akl-ı Küll-ü nereden görecek?
  • O sanır ki insan söylüyor. Halbuki bu, başka bir sırdır, onun bundan haberi bile yoktur.
  • Söz söylemeyi belletir, belletir ama önü sonu olmayan sır belletir. Halbuki o, bu sırra eş değildir, bir dududur, bunu bilemez. 1440
  • Halkta kuşların ötüşünü taklit ederler. Bu, ağzın ve boğazın yapabileceği bir şeydir.