English    Türkçe    فارسی   

5
1447-1456

  • Köpek Yavruları ana karnında nasıl havlar diye bir hayli şaştı.
  • بس عجب آمد ورا آن بانگها  ** سگ‌بچه اندر شکم چون زد ندا 
  • Hiç köpek enciği anasının karnında nasıl havlar? Alemde bunu kim görmüştür?
  • سگ‌بچه اندر شکم ناله کنان  ** هیچ‌کس دیدست این اندر جهان 
  • Uykudan uyanıp kendine gelince şaşkınlığı an be an artıyordu.
  • چون بجست از واقعه آمد به خویش  ** حیرت او دم به دم می‌گشت بیش 
  • Çilede kimse yoktu ki düğümü çözsün? Bu işi ancak yüce ve ulu Tanrı tapısından halledebilirdi. 1450
  • در چله کس نی که گردد عقده حل  ** جز که درگاه خدا عز و جل 
  • Dedi ki: Yarabbi, bu müşkül is, bu dedikodu nedir? Çilemde şaşırdım seni zikretmeden kaldım.
  • گفت یا رب زین شکال و گفت و گو  ** در چله وا مانده‌ام از ذکر تو 
  • Kanadımı aç da uçayım, zikir bahçesine ve elmalıklarına gideyim.
  • پر من بگشای تا پران شوم  ** در حدیقه‌ی ذکر و سیبستان شوم 
  • Hatiften derhal ses geldi: Bu, bil ki bilgisizlerin lafına benzer.
  • آمدش آواز هاتف در زمان  ** که آن مثالی دان ز لاف جاهلان 
  • Örtüden, perdeden dışarı çıkmamış, gözü bağlı. Fakat yine de beyhude yere söylenip durur.
  • کز حجاب و پرده بیرون نامده  ** چشم بسته بیهده گویان شده 
  • Ana karnında köpek enciğinin havlaması beyhudedir. Ne ava yarar, ne gece bekçiliğine. 1455
  • بانگ سگ اندر شکم باشد زیان  ** نه شکارانگیز و نه شب پاسبان 
  • Kurt görmemiş ki onu kovsun. Hırsız gelmemiş ki onu kovalasın.
  • گرگ نادیده که منع او بود  ** دزد نادیده که دفع او شود