- Hiçbir ululuğu, hiçbir değeri olmayan müşteriye hava satar bu adamlar.
- از هوای مشتری بیشکوه ** مشتری را باد دادند این گروه
- Bizim müşterimiz Tanrıdır, “Allah satın alır.” Artık sende her müşterinin derdine düşme, kurtul bu işten.
- مشتری ماست الله اشتری ** از غم هر مشتری هین برتر آ
- Seni arayan müşteriyi ara, senin başlangıcını ve sonunu bilen müşteriyi bul.
- مشتریی جو که جویان توست ** عالم آغاز و پایان توست
- Kendine gel. Her müşteriye el atma. İki sevgiliyi sevmek kötüdür. 1465
- هین مکش هر مشتری را تو به دست ** عشقبازی با دو معشوقه بدست
- O, satın alsa bile ondan kar elde edemezsin. Onda akla fikre değer verme kabiliyeti yoktur.
- زو نیابی سود و مایه گر خرد ** نبودش خود قیمت عقل و خرد
- O, yarım nal parasına bile sahip değilken sen tutuyor, ona yakut ve lâl gösteriyorsun.
- نیست او را خود بهای نیم نعل ** تو برو عرضه کنی یاقوت و لعل
- Şeytan, nasıl kendisini taslanmış bir hale getirmişse hırs da tıpkı onun gibi seni kör etmiş, her şeyden mahrum bırakmıştır.
- حرص کورت کرد و محرومت کند ** دیو همچون خویش مرجومت کند
- O, azapçı Şeytan, Fil ashabı ile Lut kavmini nasıl taşlatmışsa onları da tıpkı öyle taşlatmış, helak etmiştir.
- همچنانک اصحاب فیل و قوم لوط ** کردشان مرجوم چون خود آن سخوط
- Müşteriyi, sabredenler bulurlar. Çünkü onlar, her müşteriye koşmazlar. 1470
- مشتری را صابران در یافتند ** چون سوی هر مشتری نشتافتند
- Kim o müşteriden yüz çevirirse o adamdan baht da yüz çevirir, ikbal de, ebedilik de.
- آنک گردانید رو زان مشتری ** بخت و اقبال و بقا شد زو بری