- O anda her dost, düşman kesilecek. Çünkü onlar, senin putundu, yoluna mani oluyordu.
- زان شود هر دوست آن ساعت عدو ** که بت تو بود و از ره مانع او
- Yüzünü nakkaştan çevirmiştin ve nakşa tutmuştun. Çünkü gönlün, o suretle hoşlanıyor, o nakışla avunuyordu.
- روی از نقاش رو میتافتی ** چون ز نقشی انس دل مییافتی
- Şimdi de dostların seninle zıt olurlar, senden yüz çevirip sana düşmanlığa kalkışırlarsa,
- این دم ار یارانت با تو ضد شوند ** وز تو برگردند و در خصمی روند
- Hemencecik de ki: İşte, günün aydın oldu. Yarın olacak şey bu günden oluverdi.
- هین بگو نک روز من پیروز شد ** آنچ فردا خواست شد امروز شد
- Buradakiler hep bana zıt oldular. Kıyamette böyle olacaktı ya, bu hal, bana daha önce gelip çattı. 1505
- ضد من گشتند اهل این سرا ** تا قیامت عین شد پیشین مرا
- Günümü onlarla geçirmeden, ömrümü onlarla bitirmeden ne olduklarını anladım.
- پیش از آنک روزگار خود برم ** عمر با ایشان به پایان آورم
- Eğer bu hal olmasaydı ayıplı bir kumaş satın almış olacaktın. Şükürler olsun ki o kumasın ayıplı olduğunu daha önceden öğrendin.
- کالهی معیوب بخریده بدم ** شکر کز عیبش بگه واقف شدم
- Elimdeki sermaye, elimden çıkmadan işi anladım, yoksa yine sonunda o kumasın ayıbı meydana çıkacaktı.
- پیش از آن کز دست سرمایه شدی ** عاقبت معیوب بیرون آمدی
- Mal da gidecekti ömür de. Bir yırtık kumaş için malımı da verecektin canımı da.
- مال رفته عمر رفته ای نسیب ** ماه و جان داده پی کالهی معیب
- Malımı mülkümü verip kalp para alacaktım, sonra da sevine, sevine evimin yolunu tutacaktım. 1510
- رخت دادم زر قلبی بستدم ** شاد شادان سوی خانه میشدم