Arşı bu dördü taşırlar. Sen bunların padişahısın. Hakikatte uyanıklık bakımından dördünün en yücesi en üstünüsün.
حامل عرش این چهارند و تو شاه ** بهترین هر چهاری ز انتباه
Mahşer günü görürsün ki arşı sekiz melek taşır. O zaman sekizinin en üstünü yine sen olacaksın demeye başladı.
روز محشر هشت بینی حاملانش ** هم تو باشی افضل هشت آن زمانش
Bu çeşit sayıp dökmeye, ağlayıp yalvarmaya koyuldu. Çünkü o, bundaki maksadın ne olduğunu anlamış, bundan bir koku almıştı.
همچنین برمیشمرد و میگریست ** بوی میبرد او کزین مقصود چیست
Cebrail utanç madeniydi. O antlar, yolunu bağladı. 1575
معدن شرم و حیا بد جبرئیل ** بست آن سوگندها بر وی سبیل
Yer, pek çok yalvardığı, antlar, yeminler verdiği için geri döndü, dedi ki: Ey kulların rabbi!
بس که لابه کردش و سوگند داد ** بازگشت و گفت یا رب العباد
Ben senin işinde serseri değildim. Fakat aramızda geçen şeyleri, söylenen sözleri sen daha iyi bilirsin.
که نبودم من به کارت سرسری ** لیک زانچ رفت تو داناتری
Adlarından bir adı andı ki ey her şeyi gören Tanrı, o adın korkusundan yedi gökte dönmesini terk eder durur.
گفت نامی که ز هولش ای بصیر ** هفت گردون باز ماند از مسیر
Utandım adından sıkıldım. Yoksa bir avuç toprak getirmek kolay bir şey.
شرمم آمد گشتم از نامت خجل ** ورنه آسانست نقل مشت گل
Sen meleklere öyle bir kuvvet vermişsin ki bu gökleri bile yırtarlar.1580
که تو زوری دادهای املاک را ** که بدرانند این افلاک را
Tanrının; insanların babası ve Tanrı halifesi olan ,melekler tarafından secde edilen ve onlara hocalık eden Adem aleyhisselam'ın mübarek bedenini yoğurmak üzere bir avuç toprak alması için Mikail aleyhisselam'ı yeryüzüne göndermesi.
فرستادن میکائیل را علیهالسلام به قبض حفنهای خاک از زمین جهت ترکیب ترتیب جسم مبارک ابوالبشر خلیفة الحق مسجود الملک و معلمهم آدم علیهالسلام
Tanrı, Mikail’e “Sen yeryüzüne in de ondan aslan gibi bir avuç toprak kapıver” dedi.
گفت میکائیل را تو رو به زیر ** مشت خاکی در ربا از وی چو شیر