English    Türkçe    فارسی   

5
1585-1594

  • Lütuf sahibi eşsiz Tanrı hakkı için ki seni, Arsı taşıyan ulu melekler arasına kattı. 1585
  • که به یزدان لطیف بی‌ندید  ** که بکردت حامل عرش مجید 
  • Aleme Rızk veren kilelerin memurusun, lütuf ve ihsan susuzlarına avuç,avuç su verirsin.
  • کیل ارزاق جهان را مشرفی  ** تشنگان فضل را تو مغرفی 
  • Çünkü Mikail sözü kileden üremedir. Mikail fizik veren kilecidir.
  • زانک میکائیل از کیل اشتقاق  ** دارد و کیال شد در ارتزاق 
  • Bana aman ver, azat et beni. Bak kanlı gözyaşlarına bulandım da seninle öyle konuşuyorum.
  • که امانم ده مرا آزاد کن  ** بین که خون‌آلود می‌گویم سخن 
  • Melek, Tanrı merhametinin madenidir. Dedi ki: Şimdi ben şu yaranın üstüne nasıl tuz ekeyim?
  • معدن رحم اله آمد ملک  ** گفت چون ریزم بر آن ریش این نمک 
  • Nitekim Şeytan da kahır madenidir. Adem oğullarından bu yüzden feryat eder. 1590
  • هم‌چنانک معدن قهرست دیو  ** که برآورد از نبی آدم غریو 
  • Yiğidim, merhamet, gazaptan fazladır, gazaba üstündür. Tanrı sıfatlarından lütuf, kahrın üstündedir.
  • سبق رحمت بر غضب هست ای فتا  ** لطف غالب بود در وصف خدا 
  • Kullar da onun huyundadır, tulumlar onun suyu ile doludur.
  • بندگان دارند لابد خوی او  ** مشکهاشان پر ز آب جوی او 
  • O Tanrı Resulü, o sülük kılavuzu “İnsanlar padişahların dinindedir” demiştir.
  • آن رسول حق قلاوز سلوک  ** گفت الناس علی دین الملوک 
  • Mikail, din rabbinin tapısına, eli yeni boş olarak gitti.
  • رفت میکائیل سوی رب دین  ** خالی از مقصود دست و آستین